13 Aralık 2011 Salı

modası gemiş 14 bebek hurafei

Hurafe 1) Bebekler hergün yıkanmalıdır.
Doğrusu:  Bebekler yetişkinler gibi terleyip kokmazlar. Bu nedenle bebekleri 2-3 günde bir yıkamak yeterlidir. Tabii büyük bir kaka yapıp her tarafı batırırsa bir istisna yapılabilir.
Biz ne yapıyoruz? Ben de Canı 2-3 günde bir yıkıyorum. Bunun nedeni daha çok küçük olması ve banyoda suyla iyice kayganlaşan vücudunun elimden kaçacağından korkmam. Ayrıca zamanının büyük çoğunluğunu evde geçiren bir bebeğin o kadar da çok kirlendiğini düşünmüyorum. İleride sokaklarda oynayıp çamurlara girmeye başlayınca işler değişir tabii…
Hurafe 2) Bebekler sessiz ve karanlık odalarda uyurlar.
Doğrusu: Bazı bebeklerin uykuları gerçekten hafif olabilir. Ancak çoğu bebek arka planda hafif gürültü ve az ışık koşullarında da uyuyabilir. Ayrıca bebeğiniz gürültülü koşullarda uyumaya alışırsa, ileride çok değişik ortamlarda da rahatlıkla uyuyabilir.
Biz ne yapıyoruz? Buna kesinlikle katılıyorum. Can’ı küçüklüğünden beri hafif seste ve ışıkta uyumaya alıştırıyoruz. Tabii uykunun başlarında, henüz tam dalmadan, aniden yüksek bir ses olursa uyanıyor. Ama bir kere daldıktan sonra rahatlıkla gürültüyü dikkate almadan uyuyabiliyor. Mesela geçen akşam kalabalık bir misafir grubunun ortasında uykuya geçmekte zorlandı. Hemen daha loş bir odaya alıp 5 dakikada uyuttum. Sonra misafirlerin olduğu odaya getirdim. Hiç sorun çıkmadan normal uykusunu uyudu. Aslında bebekler anne karnında iken dışarıdan gelen seslere alışmış oluyorlar. Asıl tamamen sessiz bir ortamda uyumaya çalışmak bebekler için garip geliyor.
Hurafe 3) Bebeklerin ateşi çıktığında ateşini düşürmek için vücuduna alkol sürün.
Doğrusu:  Bebeğin ateşini düşürmek için vücuduna alkol sürmek hiçbir işe yaramaz. Aksine alkol bebeğin cildi tarafından emilebileceği için tehlikelidir.
Biz ne yapıyoruz? Üstüme iyilik sağlık! Bunu kim söylemiş? Hiç duymadım, uygulamadım ve uygulamayı da düşünmem.
Hurafe 4) Bebeği kucağınızda zıplatırsanız bacakları çarpık olur. 
Doğrusu: Bu tam bir kocakarı hikayesidir. Aksine bebeklerin vücutlarının ağırlıklarını bacakları üzerinde taşımaları ve denge merkezlerini bulmaları açısından böyle egzersizlerin yapılması faydalıdır.
Biz ne yapıyoruz?  Nihayet biri bunu söylediği için teşekkürler. Biz de Can’ın ufaklığından beri ayakta durması ve oturması konusunda hiçbir kısıtlama yapmadık. Şimdi 5 aylık ve yaklaşık 1.5-2 aydan beri ayaklarının üzerinde vücut ağırlığını gayet güzel taşıyor. Hatta kucağımda iken tepeme tırmanmaya çalışıyor. Neredeyse desteksiz ayakta duracak. Oturma konusunda da; 45 derece açı ile destekle oturtmaya 1-2 aylıkken başladık. Şu anda yavaş yavaş desteksiz oturma denemelerine başladı. Bebekler kırılıp bozulacak bir oyuncak değildir. O ayaklar yürümek için, o kalça oturmak için dizayn edilmiştir. O nedenle bebeğinizi gönül rahatlığı ile oturtun ve yürütün. Merak etmeyin bir yerlerine birşey olmaz.
Hurafe 5) Klasik müzik dinlemek bebeğin IQ’sünü artırır.
Doğrusu:  Müzik bebeğinizin yaşantısını elbette renklendirir, ancak, klasik müzik dinlemenin IQ artışına yol açtığı henüz bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.
Biz ne yapıyoruz? Hmmm… Olabilir de olmayabilir de. Biraz müzik dinlemenin kimseye zararı olmaz. Ancak çok büyük beklentilere girmemek lazım. İleride klasik müziğin IQ artırıcı etkisi ispatlanırsa ne ala! İspatlanmazsa, bebeğinizin klasik müziğe kulak dolgunluğu olur. Fena mı?
Hurafe 6) Bebek ağlamaya başlayınca hemen kucağa almayın. Şımarır. Bırakın biraz ağlasın.
Doğrusu: 4 aydan küçük bebekler, bir sorun olduğunda ya da mutsuz olduklarında kendi kendilerini sakinleştirecek çok az yöntem bilirler. Emzik emmek biridir, kundaklanmak da diğeri. Ancak kundaklanmayı da kendi başlarına yapamazlar. Bu nedenle bebeğiniz ağladığında onu kucaklayın ve sakinleştirin. Böylece sizin her zaman onun ihtiyaçlarını karşılayacağınızı bilecek ve güven duygusu gelişecektir.
Biz ne yapıyoruz? Biz de doğduğundan beri Can’ı hiç uzun süre ağlatmamaya çalıştık. Özellikle 4 aydan küçük bebeklerin şımarabileceklerini düşünmüyorum. Daha çevrelerindeki dünyayı yeni yeni algılamaya başlayan, görüşleri bile tam olarak gelişmemiş bir bebek şımarma konseptini nereden bilebilir ki Bu konuda Harvey Karp’ın “Mahallenin En Mutlu Bebeği-Happiest Baby on the Block” kitabını öneriyorum.
Hurafe 7) Bebekler ıslak bezlerinin değiştirilmesi için gece uykusundan uyandırılmalıdır.
Doğrusu:  Çiş steril birşeydir ve günümüz hazır bezleri ıslaklığı büyük ölçüde emebilecek şekilde geliştirilmiştir. Yani bebekleri gece boyunca aynı bezle tutmanın bir sakıncası yoktur. Ancak kakalı bezin uzun süre tutulması, özellikle kız bebeklerde idrar yolu ya da idrar kesesi enfeksiyonlarına yol açabilir. Yani kaka kokusu alıyorsanız bezi değişin.
Biz ne yapıyoruz? Özellikle 1-2 aylık bebekler için bezin gece boyunca tutulmasına katılmıyorum. Çünkü bu bebekler hemen her beslenme seansından sonra kaka yapıyor. Bebek büyüyüp günde 1-2 kere kaka yapma düzenine geçince ve bu kakalar da geceye denk gelmiyorsa belki bez değiştirilmeyebilir. Yine de Can ıslaklığa sinir olan bir bebek. Dolayısıyla, evde olduğum sürece, bezin idare edeceğini bilsem de, sırf ben rahat edeceğim diye değiştirmemek zalimlik gibi geliyor.
Hurafe 8 ) Bebek soğuk algınlığı geçiriyorken ya da hafif ateşi varken aşı yaptırmak tehlikelidir.
Doğrusu:  Küçük bir rahatsızlık bebeğinizin bağışıklık sistemini o kadar da etkilemez. Ya da aşıya karşı reaksiyon geliştirme riskini artırmaz.
Biz ne yapıyoruz? Ben de ateşli iken aşı yapılmadığını biliyordum. Bu konuda bir yorum yapmadan önce doktoruma danışacağım. Bilgisi olan varsa yorum yazabilirse sevinirim.
Hurafe 9) 6 aydan küçük bebeklere güneş yağı sürülmemelidir.
Doğrusu: Bebeğinizde cilt kanseri oluşma riski, güneş yağının içindeki kimyasalların vereceği zarardan yüksektir. En güzeli saat 10.00-16.00 arasında bebeği güneşten uzak tutmaktır. Ama güneşe çıkacaksa en az SPF15+ koruma faktörlü güneş yağı sürmelidir. Amerikan Pediatri Akademisi(AAP) bebeğin yüzü ve elleri gibi küçük bölgelere güneş yağı sürmenin sakıncalı olmadığını söylemektedir.
Biz ne yapıyoruz? Ben Can’ı 6 aydan önce havuza sokmak istediğimden güneş yağı konusunu doktoruma sormuştum. Onun açıklaması şöyle oldu: “Bebeklerin cilt derilerinin vücutlarının ağırlığına oranı yetişkin insanlardan fazladır. Dolayısı ile 6 aydan küçük bebeklerde kimyasal bir ürün olan güneş yağının nasıl bir etki yaratacağı bilinmemektedir. Bu nedenle 6 aydan önce kesinlikle kullanmanızı tavsiye etmiyorum” demişti. Bana da mantıklı geldi. Ayrıca bebekler için güneş yağı üreten üreticiler bile güneş yağının kullanma talimatını 6 ayın üzeri için veriyor. Parents Dergisi bu yazısında aslında eksik yazmış. AAPnin açıklamasına göre “bebekler için en güzeli belirtilen saatlerde güneşten uzak durmak. Güneşe illa çıkılacaksa uzun kollu ve bacaklı kıyafetler giyilmelidir. Bu kıyafetlerin korumadığı yerlere SPF15+ güneş yağı sürülebilir.” diyor.
Hurafe 10) Bebeğin yaşamının ilk ayında tüm bebek biberonları ve emzikleri sürekli sterilize edilmelidir.
Doğrusu:  Biberon ve emzikleri satın aldıktan sonra ilk kullanımdan önce sterilize etmelidir. Ancak bundan sonra sabunlu su ile yıkamak yeterli olur. Bebekler günlük yaşamda, sabunlu suyla güzelce yıkanmış biberon ve emziklerin üzerinde kalan mikroplardan daha fazlasını çevredeki eşyalara temas ederek alırlar.
Biz ne yapıyoruz? Biz biberon ve emziklerin üzerinde yazılan sterilize etme talimatı ne ise onu uyguladık. Yani ilk kullanımdan önce 15 dakika kadar suyun içinde kaynattık. Ondan sonra da sabunlu sıcak su ile yıkamaya devam ettik. Bu konuda fazla paronayak olmaya gerek yok diye düşünüyorum.
Hurafe 11) Bebeği uyuken karın üstü yatırmak güvenlidir.
Doğrusu:  Bebekler için en güvenli uyku pozisyonu sırt üstü yatırmaktır. Geçmişte doktorlar, bebeğin kusacağını ve kusmuğu ile boğulacağını düşündükleri için yüzüstü ya da yan yatırmayı öneriyorlarmış. Fakat araştırmalar sırt üstü yatış dışındaki bütün pozisyonların “Ani Bebek Ölümü Sendromu Riskini” artırdığını gösteriyor.
Biz ne yapıyoruz? Bu konuda bilimsel önerilere uyuyor ve Can’ı doğduğundan beri sadece sırt üstü yatırıyoruz. Gerçi son 1 aydır kendi kendine yana dönmeye başladı. Hatta bazen uyanmaya yakın hızını alamayıp yüz üstüne de dönüyor. Ama yüz üstü uyumasına izin vermiyoruz.
Hurafe 12) Bebeğin biberonuna pirinç lapası koymak daha iyi uyumasını sağlar.
Doğrusu:  Bebeklerin katı gıdalara başlaması için 4-6 aylık olana kadar beklenmelidir. Araştırmalara göre 4.aydan önce katı gıda verilen bebekler hazır mama ve anne sütü verilen bebeklere göre daha kötü bir uyku düzenine sahip oluyor ve ileriki yaşlarda obezite riski artıyor.
Biz ne yapıyoruz? Bu konuda yine doktorların tavsiyesini uyguladık ve pirinç lapasına 4 aylık olana kadar geçmedik. Pirinç lapasını ilk denediğimizde kanlı bez sorunumuz olduğu için kestik. Daha sonra kanlı bezin pirinç lapasından kaynaklanmadığını anladık ama bir müddet katı mamaya ara vermiş olduk. Şimdi 5.aydayız ve pirinç lapası yerine buğday lapasına başladık. Lapayı biberona koymayı düşünmüyorum. Çünkü dokusu süte göre daha koyu. Bebeğin aniden çok için boğazına kaçmasını istemiyorum. Bunun yerine lapayı kaşık ile kontrollü olarak verme yoluna gidiyorum.
Hurafe 13) Bebek düzenli (saatli) bir beslenme programına göre beslemelidir.
Doğrusu:  Bebeğin açlık işaretlerine bakarak acıktığını gördüğünüzde beslemek ve doyduğunu gördüğünüzde bırakmak daha doğrudur. Beslenmeyi kesin bir programa bağlamak bebeğin sağlıklı bir beslenme düzeni geliştirmesini engeller.
Biz ne yapıyoruz? Doktorun önerisi ile Can 2 aylık olana kadar geceleri dahil her 3 saatte bir besledik. Şimdi büyüdüğü ve açlığı ile ilgili sinyalleri daha rahat verdiği için bu konuda daha esneğiz. Yine de Can hala bir günde 8-10 defa yemek yiyor.
Hurafe 14) Bebekler nazik ayak parmaklarının korunması ve ayaklarının düzgün durması için sert ayakkabılar giymelidir.
Doğrusu: Bebekler zeminlere tutunmak için ayak parmaklarını kullanırlar. Bu nedenle iç mekanlarda ayakkabısız dolaşabilirler. Dışarıda ise güvenle yürümesini sağlamak için tabanı kaymayan bir ayakkabı giymelidir. Sert zeminli ayakkabılar kayabilirler.
Biz ne yapıyoruz? Can henüz 5 aylık olduğu için kendi kendine yürümeye başlamış değil. Yürümeye başladığında tabanı kaymayan, uygun bir ayakkabı edineceğiz. Evde de şu anda çorap ya da çıplak ayakla geziyor ve halinden de 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder